İçindekiler
Cemre ve Ertunç’un Sarıyer’deki büyüleyici kır düğününe davetliydik. İlk andan itibaren, bu özel günün unutulmaz olacağı belliydi. Samimiyetin, eğlencenin ve sevginin harmanlandığı bu düğün, Sarıyer’in eşsiz doğasıyla birleşerek tam bir düğün hikayesine dönüştü.
Yeşilin En Güzel Tonları Arasında “Evet” Dediler
Sarıyer, İstanbul’un en huzur verici semtlerinden biri. Özellikle kır düğünleri için adeta bir cennet. Cemre ve Ertunç, düğün mekanını seçerken çok haklıydılar çünkü doğanın bu kadar güzel olduğu bir yerde aşklarını kutlamak tam onlara göreydi. Her yerde yeşilin binbir tonu hakimdi; çimenlerin üzerinde ince bir esinti, ağaçların yapraklarında güneşin dansı… Bu huzurlu atmosfer, düğünün başından sonuna kadar herkesin içini ısıttı.
Hayaller Kadar Güzel Bir Çift
Düğünün merkezinde elbette Cemre ve Ertunç vardı. Cemre, zarif gelinliğiyle ışıl ışıl bir prenses gibiydi. Ertunç ise klasik ama modern bir dokunuşa sahip smokiniyle, adeta bir film yıldızı gibi görünüyordu. Birbirlerine olan sevgileri, her bakışlarında ve her gülüşlerinde o kadar belirgindi ki, bu duyguyu etraflarındaki herkese hissettirdiler. Onları izlerken, bir masal kitabının sayfalarında geziniyormuş gibi hissettik.
Sarıyer: Kır Düğünlerinin Vazgeçilmezi
Sarıyer, İstanbul’da kır düğünü denilince ilk akla gelen yerlerden biri olmayı kesinlikle hak ediyor. Doğal güzellikleri, şehre olan yakınlığı ve sunduğu huzurlu ortamla düğünlere mükemmel bir ev sahipliği yapıyor. Cemre ve Ertunç’un düğün hikayesi de bunun bir kanıtıydı. Burada zaman sanki biraz daha yavaş akıyor; sevdiğiniz insanlarla keyifli anların tadını çıkarabilmek için mükemmel bir yer.
Sonuç olarak, Cemre ve Ertunç’un düğün hikayesi sadece onların değil, herkesin hatıralarında unutulmaz bir anı olarak kalacak. Sevginin ve mutluluğun her detayda hissedildiği bu özel gün, Sarıyer’in büyüleyici atmosferiyle birleşerek tam bir peri masalına dönüştü. Çiftimize bir ömür boyu mutluluklar dilerken, bu muhteşem düğünü bir kez daha tebessümle hatırlıyoruz.